Şâm-ı Hicrân İçre…

-Atâî-

Şâm-ı hicrân içre şem‘ün âh-ı âteş-bâr olur
Görünen yanumda ancak sâye-i dîvâr olur
Meskenüm künc-i belâ yârüm gam-ı ağyâr olur
Ülfet etmek derd u mihnetle ne müşkil kâr olur
Kande bir gam yârsız kalsa benümle yâr olur
Bir belâ kim sâhibin bulmaz bana gam-hâr olur

Mübtelâ-yı aşk olaldan hâtır-ı âşüfte-hâl
Deşt-i vahşetdür Atâyî menzilüm Mecnûn-misâl
Uzlet etmişken cihândan kılmağa yokdur mecâl
Gussa vu gamdan yine kurtulmağa yokdur mecâl
Kande bir gam yârsız kalsa benümle yâr olur
Bir belâ kim sâhibin bulmaz bana gam-hâr olur

Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Ayrılık akşamı şemin ateş yüklü ah olur. Görünen yanımda ancak duvarın gölgesi olur. Meskenim (yuvam) bela köşesi, sevgilim başkalarının gamı olur. Dert ve sıkıntıyla ülfet etmek (yakınlık kurmak) ne zor iş olur. NEREDE YÂRSIZDOSTSUZ KALAN BİR GAM VARSA BENİMLE DOST OLUR. SAHİBİNİN BULAMAYAN GAM BANA GAM YÜKÜ OLUR. Aşka müptela olalıdan beri gönlü perişan hâlde, ben Atâî’nin menzili (yeri) Mecnun gibi vahşet ovasıdır. Dünyadan kederi, usancı gidermek için uzlete çekilmişken gamdan kederden kurtulmaya yine yoktur takat. NEREDE YÂRSIZDOSTSUZ KALAN BİR GAM VARSA BENİMLE DOST OLUR. SAHİBİNİN BULAMAYAN GAM BANA GAM YÜKÜ OLUR.

Şiir Notları:
Fâilâtün/ fâilâtün/fâilâtün/fâilun


Destek ol 
Rastgele Getir