Bir Kadir Gecesi’nde
-Mukaddes Çıtlak-
Ruhu perçinlemişken madde dört bir yerinden
Bir –tekbir-le sarsılır kâinat ta derinden.
Gözyaşı ki bir pınar cennet bahçelerinden,
Günahları silecek tevbenin hecesinde.
-Bin aydan daha güzel- bir Kadir Gecesi’nde.
Yıkayıp arıtacak, asrımızı da o –nûr!-
Hira semalarında, Hakk’dan beklenen zuhur.
Bu gece fecre kadar hep kurtuluş, hep uğur!
Duâlar kabul kabul, katların yücesinde,
-Bin aydan daha güzel- bir Kadir Gecesi’nde.
Yeryüzü meleklerle meleklerle dolacak,
Kalpleri taze îman sararken sıcak sıcak,
Korkuların yerini ümitler kaplayacak,
Çözülecek meçhuller hayat bilmecesinde.
-Bin aydan daha güzel- bir Kadir Gecesi’nde*.
20 Temmuz 1976 İstanbul
Şiir Notları:
* Kur’an-ı Kerim’de El-Kadr Sûresi’ne işaret edilmiştir. (Bu yıldızlı dipnot kitapta yer alan dipnottur. Sonrakileri biz kendimizden ekledik.)
(1) Tekbir: Allah’ın yüceliğini belirtmek için sözlenen “Allahu Ekber!” cümlesi.
(2) Hira: Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimize ilk vahyin geldiği Sevr mağarasının bulunduğu dağ, Cebel-i Hira (Hira Dağı). Cebel-i Nûr (Nur Dağı) adıyla da bilinir.
(3) Fecr/Fecir: Güneşin doğmasından önce ortalığın ağarmaya başladığı vakit, tan yeri ağarması.
(4) Kadir Suresi Meali:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.
O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadr, 97/1-5)