Der Hakk-ı Ramazan-ı Mübarek

-Bahtî (Sultan I. Ahmed)-

Ramazan erdi yine her gece yanar kandil
Ehl-i İslâm’a salar şule serâser kandil

Yeri gökden nice fark ide gece ehl-i nazar
Sahn-ı arz üzre ki olmuşdürür ahter kandil

Şeb-çerâğ ile yine cümle menâre tonanup(1)
Her birinün kemerin kıldı mücevher kandil

Gûşe gûşe üç ayaklı küpe gibi sarkar
Câmiin hak bu ki mengûşine benzer kandil

Rûzenün her şebi dönse n‘ola Kadre Bahtî
Ki olupdur Ramazân ayına zîver kandil(2)

Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Yine Ramazan’a eriştik. Her gece yanan kandiller İslam olanlara, Müslümanlara baştan başa ışık saçar. Kandiller gece yeryüzünde yıldız gibi parlarken bakanlar yeri gökten nasıl ayırt etsin! (Ramazan geldi mi) Gece yakılan kandil ile yine bütün minareler donanır; kandil her birinin kemerini mücevher gibi süsler. Köşe köşe üç ayaklı küpe gibi sarkar. Gerçekten caminin küpesine benzer. Ey Bahtî, orucun her gecesi Kadr’e dönse (Kadir gecesi gibi olsa) ne güzel olurdu değil mi? Kandil Ramazan ayının süsüdür.

Şiir Notları:
(1) Şebçerağ: Gece parlayan kıymetli taşa verilen addır. “Şeb” gece, Çerağ ise mum meşale gibi ışık veren şey, yağa bulanıp yakılan fitil anlamına gelir. Burada minarelerde yakılan kandiller şebçerağ denilen kıymetli taşa benzetilmiş. (2) Bahti (Sultan Ahmed), Ramazan’da minareleri süsleyen ışık veren kandilden bahsederken bu son beyitte “Oruç ayının her gecesi Kadir gecesi gibi kandil olsa” diyerek mübarek gece olarak kutladığımız kandile geçiş yapmış gibi. (Şiirleri İngilizce dil seçeneğini seçerek okumalı, aksi hâlde çeviri bozuk çıkıyor.)


Destek ol 
Rastgele Getir