Ez Hatâr Hârût u Mârût…

-Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî-

Ez hatâr Hârût u Mârût âşikâr
Çâh-ı Bâbilrâ bikerdend ihtiyâr

Tâ azâb-î âhiret incâ keşend
Gürbüzend û âkıl û sâhir-veşend

Nîk kerdend û bicây-î hîş bûd
Sehlter bâşed zi âteş renc-i dûr

Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Gürbüz, akıllı ve sihirbaz gibi olan Harut ve Marut (isimli iki melek) tehlikenin kaçınılmaz olduğunun farkındaydılar. Bu sebeple ahiret azabını Babil kuyusunda çekmeyi tercih ettiler. İyi de ettiler, yerinde bir hareket oldu. Zira dumanın verdiği azabı çekmek ateş azabından daha kolaydır/hafiftir.

Şiir Notları:
(Şiirleri İngilizce dil seçeneğini seçerek okumalı, aksi hâlde çeviri bozuk çıkıyor.) “Fâilâtün/ fâilâtün/ fâilün” - * Harut ve Marut insanlara sihir öğretttiklerine inanılan Kur’an-ı Kerim’de adı geçen iki melek. Sihirle ilgili ayet-i kerime için Bakara suresi 102-103. ayet-i kerimelere bakılabilir. * Melekler âdemoğlundan daha itaatkâr olduklarını iddia etmektedirler. Allah yeryüzüne göndereceği iki meleği seçmelerini ister. Melekler Harut ve Marut adlı iki meleği seçerler...Yeryüzüne gönderilen bu iki melek Zühre isimli çok güzel bir kadın vasıtasıyla kôtü işler yaparlar. Bunun üzerine cezalandırılırlar. Dünya ve ahiret azabından birini seçmeleri istenince dünya azabını seçerler. Detaylarına kaynaklardan bakılabilir.


Destek ol 
Rastgele Getir