Güz Anıtı

-Sezai Karakoç-

Bu yıl gene güz tabaklanmış
Bir üzüm yatsısıyla işe erken başladı
Bulutu erken tuzladı fırçaladı
Yağmuru horozlar gibi vakitsiz öttürdü
‒ Bu yağmurun başını derhal kesmek gerektir ‒
Deniz büyük bıçaklar altında
Üsküdar kasaplarının amansız bıçaklarıyla
Pastırma gibi doğrandı
Sabah artık çiğ et gibi
Kuşluklar maymunların elinde dinamitlendi
Yüzü kıpkırmızı çıktı koyunlardan
Kuşkusuz tepelerin öğle güveyileri
Birden bastırdı ayın dalgınlığı ikindileri
Ve akşam o benim çekilmez dostum
Konuşması bir çanı andıran dostum
Sirk kaçkını bir kaplan gibi geldi
Geldi geldi de ne oldu
Geldi geldi de yanıma
Çok zina yapan yaşlı çirkin bir kadın gibi çömeldi
Ama ben onu bağışlayamam bilsin bunu iyi bilsin

O eski bir göçmen değil mi
Onu üstüne yazacak ben değilim
Ona gerekli belgeyi veremem
O kâğıdın sabrı da yok yanımda
O sabır kentini yakan da biraz
Kendi çocuklarıdır
İyi saatte olsunlardır
Babasız bebek kümeleridir
Hadım seraplar iğdiş sanrılardır

Bu yıl gene güz
Geçer gibi bir savaşın çatı katından
Yakıp günübirliğin kurşunî tozlarını
Tifo samanlarını
Yeni ev badanasında
Sarhoş ve sarsak
Boşalmış bir plaj soluğuyla
Tezelden çıkageldi
Geldi geldi de ne oldu
Üzümü atlayıp şaraba geçti
Anlar mı ki
Üzüm şaraptan biraz ötededir
Şarabı bırakmak biraz daha öteye gitmektir
Görünmeyen bir sancak taşımaktır
Bağların bir yıllığı
Kurutulup kış boyu evlerde
El altında tutulacak
Lâmbalanacak
Kış gecesi bağa lâmba takılacak
Ve
Yıkık bir sonbahar duvarıdır eşek
Geçen yaz ve gelen kış heybelerinde
(1965)

Şiir Notları:
Şahdamar / Körfez / Sesler (Şiirler II): Sesler - Güz: Sonbahar, hazan. Tabaklanmak: Sepilenmek, terbiye edilmek. Yatsılık: Gece yatsıdan sonra yenen hafif yemek. Güveyi: Damat. Zina: Nikâhsız olarak kadınla erkeğin cinsel ilişkide bulunması, fuhuş yapması. Göçmen: Ülkesini terk edip başka ülkeye göz edip yerleşen. İyi saatte olsunlar: Cinler, periler. Hadım: Kısırlaştırılmış… Serap: Göz yanılsaması, hayal, hülya… İğdiş: Kısırlaştırılmış, kısır. Sanrı: Uyanık bir kişinin, gerçekte olmayan bir şeyi varmış farz etmesi, halüsinasyon. Tifo (karahumma): Mikroplarla oluşan, ateşli, tehlikeli ve bulaşıcı bir bağırsak hastalığı. Sarsak: Bazı sebeplerden ötürü (yaşlılık, hastalık vb.) güçsüz kalan kişinin vücudunun titrer gibi sarsılması. Tez elden: Hemen, çabucak.


Destek ol 
Rastgele Getir