Hadîs Meâl-i Celîli

-Mehmet Akif Ersoy-

“Kim müslümanların derdini kendi derdine mâl etmezse onlardan değildir.”

(Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr, 6-67)


Müslümanlık nerde bizden geçmiş insanlık bile
Alem aldatmaksa maksat aldanan yok nafile
Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir
Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir

Varsa şayet söyleyin bir parçacık insafınız
Böyle kansızmıydı haşa kahraman eslafınız
Böyle düşmüşmüydü herkes ayrılık sevdasına
Benzeyip şirasesiz bir mushafın eczasına
Hiç görülmüşmüydü olsun kayd ı vahdet tarumar
Böyle olmuşmuydu millet can evinden rahnedar
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi
Böyle adetmiydi bi perva yemek insan leşi

Irzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan
Hey sıkılmaz ağlamassan bari gülmekten utan

Kurt uzaklardan bakar dalgın görürmüş merkebi
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi
Lakin aşk olsunki aldırmazda otlarmış eşşek
Sanki tavşanmış gelen yahud kılıksız köstebek
Kâr sayarmış bir tutam fazla olsun yutmayı
Hasmı derken çullanırmış yutmadan son lokmayı

Bir hakikattır bu bildiğin usluba sok
Halimiz merkeple kurdun aynı asla farkı yok
Burnumuzdan tuttu düşman biz boğaz kaynındayız
Bir bakın hala mı hala ihtiras ardındayız
Saygısızlık el verir bir parça olsun arlanın
Vakti çoktan geldi hem geçmektedir arlanmanın
Davranın haykırmadan nakus-u izmihlaliniz
Öyle bir buhrana sapmıştır ki zira haliniz
Zevke dalmak şöyle dursun vaktiniz yok mateme
Davranın zira gülünç olduk aleme
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah intikam
Yerde kalmış naşa benzer kavm için durmak haram
Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur
Yoksa istikbalinizden korkulur pek korkulur



Destek ol 
Rastgele Getir