Hızırla Kırk Saat (13.)

-Sezai Karakoç-

İlyas’la buluştuk mu buluştuk da
En ince durumundaydı kabuğuyla yumurta
Bir çan gibi çınlıyordu otlarsa
Elimiz az kaydırak oynamadı şen bir mantarla
Dağlarda son karları sürüyordu sularsa
İlyas dedim
Ey en yumuşak isimli kardeşim
Güvercini doğuya mı uçuracağız ilkin
Doğu o yer senin ana oğul memleketin
Asma yapraklarını mı özledin
İçindeki sesler mi ürkütüyor seni kemiklerin
Okumadın mı şubata ses veren
Vakitsiz belgesini cinlerin
Eyyûb Zülküfül Yuşa ve senin kanamadığınız
Şit ötesi yakalanmaz izleri örtülerin
Yahya’ya tanıklık etmiş arı kayaların
Yeniden çalkanışı ben miyim dersin

İlyas, konuğu iyi ağırlamadık
Tüccar gün ışımadan gitti
Parola oldumolası iyi verilmedi
Nöbetçi vaktinde değiştirilmedi
At yavrusu ata benzetilmedi
Bumbar yemek kumarın en iyisi

İsrail bir tarihi gece gezerek geçirdi
Altını altın bildi
Gümüşü gümüş bildi
Elçiyi elçi bilemedi
Sonra İsa geldi
Önce çocuk olup dedi
Sonra büyüyüp dedi
İşte bütün bunları sen bildin bir de ben bildim
Doğu birikti birikti birikti

Çoban dedi ki
En soy bir arap kabilesinin Arapçası gibi
Bir süt ısmarladım size
Bu en bilge keçimin armağanı
Bu bağış oruçlardan oruçlara aktarıldı
Ayın bir iğneye döndüğünü görünce dolanırdı
Dağın çıkılmamış yerlerini

Sonra çoban sabahın alacakaranlığında
Hasta bir kuzunun evine gitti
Uzun bir süre ışıltısı kesilmedi
İlyas’ın sabrı gibi

Ben ve İlyas uzun bir süre
Süt hayallerinde yandık
Ellerimiz ve yüzümüz uyanıkken
Vücut sıcaklığımız arttı ama
Gözlerimize ne oldu bilmem ki

Ey ismini okyanus köpüklerinden
Yunusların aynalarda yansımasından
Almış olan kardeşim,

Ölen insan
Al tutmuş toprağı alkışlamadan
Biz yeşilin yıldönümünü kutlayalım
Baharı muştuluyalım
Enlemlere boylamlara
Sabır yatırına
Adı Mehmet olan çocuğa
Müthiş bir ruhun tıbbı gibi

Şiir Notları:
Hızırla Kırk Saat (Şiirler III) – Çalkanış: Çalkanma işi. Sarsılış, sallanış, çırpılış… Konuk: Misafir. Bumbar (Mebar/Mubar): Kasaplık hayvanların kalın bağırsağının temizlenip içine kıyma, pirinç ve bulgur doldurularak pişirilen bir yemek. Armağan: Hediye. Al: Kırmızı renk. Muştu: Müjde. Yatır: Büyük veli zatların türbesi. Kabirde olan zat vesile kılınarak hacetlerini, dualarını Allah’a arz etmek için bazı yatırlar pek çok kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Örneğin Telli Baba Türbesi, Tezveren Baba Türbesi…


Destek ol 
Rastgele Getir