Kaçış ve dönüş
-Sezai Karakoç-
Taha dağın ucunda bir kavis gördü
Şehre indi ama şehri ölü buldu
Yarasaların soluğundan tütsülenmiş
Üstünden bin kış ve bin sonbahar geçmiş
Doktor bütün hastalıkların mayası
Bütün bir yaz çınlayıp durdu Taha
Sonra bir kış tozu gibi kayboldu Taha
Kavgaya tutuşan çocuklar gibi
Didik didik etti tozlarda kendini
Örtü yapabilir miydi dağda yapraklardan
Kitap okuyabilir miydi
Kendi sesinden başka ses duymamış sulardan
Dağın tepesinde açar mıydı bir sofra kadim melek
Uzakta bir ışıltı mı var Meryem mi
Gebeliğini sezen hurmaların meydan şenliği mi
Kerpiç evler arasında yürürken Taha
İsa’yı düşünüyordu bir kez daha
Ateşe söz geçiren neydi
İbrahim’in etinde kemiğinde
Şehir bir kere daha cehennem bir kere daha cehennem
Yanar mıyım ona yaklaşmayı denesem