Kontrpuvan

-Sezai Karakoç-

Bu bir kitap değil evlilik kuruntuları
Kokteylin yerini alan şiir yıkıntıları
Siz neyi eleştiriyorsunuz Doğu’yu mu Batı’yı mı
Biz dünyanın üşümüşleri Sibirya’ları
Hayâlleri taş kırar gibi kıranlar
Anlamları omuzlayıp meydanlarda bağıranlar
Kıral tokatlayanlar kafalarıyla tank ezen
Bir kıyamet gibi başkaldıranlar
Bir mahşer gibi saldıranlar
Çocukluğumuzda menekşelere dokunmuştuk
Bugün için dokunmuştuk
Ölüm ki en çok o menekşelerden korkar
Dokunduğumuz o menekşelerde
Bizi ölüme yaklaştırıp uzaklaştıran bir Âraf var
Dağlarda yıkandı çalılarda kurudu
Güneşte arındı bizim giydiğimiz çamaşırlar
Biz sürekli oğuluz anne gider mi bizden
Köpük değiliz özüz biz baba bizde
Ben şu duvarın kardeşiyim
Şu duvar da benim kardeşim
Şu şair şu öykücü şu çay ısıtan kadın
Bir ırmağa özlem çeken genç kızlar
Hepsi benim kurtuluş kardeşlerim
Bilirim yürekleri eski kentler gibi zengin
Güneş ısıtamamış başlarını
Dünya yaratıldı yaratılalı
Ay ısıtamamış onları
İbrahim’le aydınlanmışlar
Lût’la çile tozuna batmışlar
Musa’yla yolculuk aşından tatmışlar
İsa’yla gök sofrasından utanmışlar
Derken yüz yıllar geçmiş
Çölün sesi yükselmiş
Kumun şarabı yemişlenmiş
Semaver yanında kadın nasıl aydınlanmışsa
Gök yeni bir kitabın ayışığında çağıltısında
Öyle yeşil öyle al öyle bir sancılı öyle sevinç coşkunu
Kızların saçları gibi salgın
İşte o vakit o peygamberin
Kanadı sığamış göğüslerini
Alınlarını aydınlatmış bir ak secde
Yolculuklarını kanatmış bir seccade
Gönüllerin kanıyla kanatmış
Bakmışlar ölüm çok eski oldukça eski bir ölüm gibi
Artık anne yeni bir anne getirme dileği
Baba yeni bir baba örmenin örnek heykeli

Şiir Notları:
Taha’nın Kitabı: Üçüncü Bölüm: Dipnotu.


Destek ol 
Rastgele Getir