Müstakîm Ol Hazret-i Allah Utandırmaz Seni

-Diyarbakırlı Said Paşa-

Sen usandırma eli el de usandırmaz seni
Hîlekârlık eyleme kimse dolandırmaz seni
Dest-i a‘dâdan soğuk su içme kandırmaz seni
Korkma düşmenden ki âteş olsa yandırmaz seni
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni(1)

Hep geçer âlemde hiçbir hâlete yokdur sükûn
Zevke bak değmez teessüf etmeğe dünyâ-yı dûn
İstikâmet şerr-i a‘dâdan seni eyler masûn
Hak eder ashâb-ı sıdkın hasmını elbet zebûn
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

İster isen hıfz ide ırzın Hudâ-yı lem-yezel
Irzına a‘dâ-yı bed-hâhın bile verme halel
Tâ ezelden söylenir halkın dilinde bu mesel
Celb ider elbetde insâna mükâfât-ı amel(2)
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Gırrelenmez rûz-i ikbâlin görüp ehl-i hıred
Her günü bir gadr ider ta‘kîb her sebti ehad
Seyl-i mevt ettikde berbad ömrü baht etmez meded
Böyle âteş-meşreb olma hâk olur bir gün cesed
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Halkı tahrîb eyleyüb de kendin âbâd eyleme
Bu cihânda ev yapıp ukbânı berbâd eyleme
Nef‘in içün zâlim-i bî-rahme imdâd eyleme(3)
Âlemi tenfîr iden hâlâtı mu‘tâd eyleme(4)
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Seyyiât insâna nefs-i kemterîninden gelir
Her hacâlet âdeme sû-i karîninden gelir
İzzet ü zillet mekâna hep mekîninden gelir(5)
İstikâmet müstakîmü’l-hâle dîninden gelir
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Düşmeni tezlîl için hîle ile etme iştigâl
Hüsn-i efkâra olur hâil cihânda sû-i hâl
Yüzsuyu dökme teessüf çekme etme kıyl ü kâl
Sen sakîm olma verir maksûdun elbet zü’l-Celâl
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

At riyâyı elden ıslâha çalış ef‘âlini
Boşboğazlık etme ta‘dîl eyle kıyl ü kâlini
Sen ne türlü saklayım dersen de sû-i hâlini
Hak Teâlâ senden a‘lemdir senin ahvâlini
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Hâline şeytan güler gördükde sende gafleti
Üstüne güldürme öyle düşmen-i bed-sîreti
Hâin olma ver emânetle cihâna şöhreti
Herkesin destindedir âlemde zıll u rıf‘ati
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Zâmin ü kâfil olan erzâka Hâlık’dır sana(6)
Mâsivâya ser-fürû etmek ne lâyıkdır sana
Izdırâbı celb iden meyl-i alâyıkdır sana
Gayr içün düşme lisân-ı nâsa yâzıkdır sana
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni

Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Sen başkalarını bıktırıp usandırma ki başkaları da seni bıktırmasın. Hile ile iş yapma ki kimse dolandırmasın seni. Düşmanların elinden soğuk su içme kandırmaz seni (içsen de susuzluğun gitmez, düşmandan dost olmaz). Düşmandan korkma, ateş olsa yakamaz seni. DOSDOĞRU OL HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Her şey gelip geçicidir bu âlemde, hiçbir hâl için durağanlık yoktur. Zevk almaya bak, bu aşağı/adi, kıymetsiz dünya için üzülmeye değmez. İstikamet üzere, dosdoğru olmak düşmanların şerrinden seni muhafaza eder. Allah Teala sadakat sahibi, doğru kimselerin düşmanını elbette aciz duruma üşürür. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Baki olan Allah namusunu korusun istersen, kötülüğünü isteyen düşmanlarının bile namusuna halel getirme, zarar verme. Ta ezelden halkın dilinde şu mesel (atasözü) söylene gelmiştir: “Elbette insan, yaptığının karşılığını görür (Ne edersen kendine edersin. İyilik eden iyilik bulur.).” DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Akıllı kimseler ikballi, talihli günlerinde gururlanmazlar. (Zira) her günün ardında bir gadr (kıyım, zulüm, haksızlık, zarar) olabilir, her cumartesinin ardından pazar/her günün ardından bir gün gelir. Ölüm seli geldiğinde (ölüm seni sel gibi alıp götürdüğünde), yitip giden/biten ömre bahtın faydası olmaz. Böyle ateş tabiatlı olma, bir gün bedenin toprak olur. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. İnsanları kırıp döküp de kendini abat eyleme. Bu dünyada ev yapıp (yatırımı sadece bu dünyaya yapıp) ahiretini berbat eyleme. Menfaatin için merhametsiz zalimden aman dileme. İnsanları ikrah ettiren, tiksindiren hâllerini alışkanlık eyleme. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Kötülükler insana hakir, aciz nefsinden gelir. Her mahcubiyet insana yakınından gelir. İzzet ve zillet mekâna, orada yerleşik olandan gelir. İstikamet, hâldeki doğruluk(?) dininden gelir. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Düşmanı zelil etmek için hile ile meşgul olma. Kötü hâl, dünyada güzel düşünmene mâni olur. Kimseye yüzsuyu dökme, üzülme, dedikodu etme. Sen hastalıklı, hatalı, bozuk (fikirli) olma; yüce Allah maksuduna eriştirir seni. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Riyayı bırak, işlerini ıslah et, düzelt. Gevezelik etme, dedikoduyu bırak. Sen ne şekilde saklamaya çalışsan da kötü hâlini, Allah Teala bilir senin her türlü hâlini. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Sendeki gafleti gördüğünde hâline şeytan güler. (Gafleti bırak), kendine güldürme kötü karakterli düşmanı. Hain olma, emanete hıyanet etmemenle dünyada nam kazan. Bu âlemde bıraktığın gölge (iz) de yücelik de (zelillik, izzet) herkesin kendi elindedir. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ. Rızıklarının kefili, yaratan Allah’tır. Gayrıya boyun eğmek layık değildir sana. Allah’tan gayrıya bağlanman, meyletmen ızdırap getirir. Ondan gayrı için insanların diline düşme, yazıktır sana. DOSDOĞRU OL, HAZRET-İ ALLAH UTANDIRMAZ SENİ.

Şiir Notları:
“Fâilâtün/ fâilâtün/ fâilâtün/ fâilun” (1) “Festakîm kemâ ümirte” Emredildiğin gibi dosdoğru ol. (Hud, 11/112) (2) “Ne ekersen onu biçersin.”, “Ne edersen kendine edersin.”, “İyilik eden iyilik bulur.”... (3) Veya: “Nef‘in içün” yerine “Nefsin için”. (4) Veya “hâlât” yerine “ahvâl”. (5) Arapça güzel bir söz vardır: “Şerefü’l-mekân bi’l-mekîn” Mekânın şerefi orada oturandandır. (6) Rızıkla ilgili ayet-i kerimelerden bir ikisi: “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a ait olmasın.” (Hud, 11/6), “Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” (Şura, 42/19)


Destek ol 
Rastgele Getir