Na't
-Yenişehirli Avnî-
1.
Âdem ki bu gamhâneye vaz-ı kadem eyler
Her bir kademi müjde-i kurb-ı adem eyler
İksîr-i vefa yok bu mihenzâr-ı fenâda
Mecnundur o kim hâhiş-i genc u kerem eyler
Dünyâ-yı denî tâife-i ehl-i kemâle
Bir lahza vefâ eylese bin yıl sitem eyler(1)
Dünyâ didüğüm nev‘-i beşerdir ki hasedden
Yekdiğerine remy-i sersâm-elem eyler
Dünyâ evi ıstabl-ı hazân-ı azimetdir
İnsan burada tayy-ı lisân u kalem eyler(2)
Ammâ sebeb-i hayret olur bir nice nâdan
İkdam ile teksîr-i sevâd-ı rakam eyler
Zu‘mınca Felâtun geçinüp fazl u hünerde(3)
Tedkîk-i esâtir-i hudûs u kıdem eyler
Bir akl ile kim kendü kusurun dahi bilmez
Ârif diyu ehl-i hüneri müttehem eyler(4)
Geh bahse düşüp dağdağa-i rûz-i cezâdan
Sermâye-i idrâkini vakf-ı selem eyler
Nâdan-ı mukırda kabahat göremem hiç
Ehl-i hüneri ma‘rifeti müttehem eyler
11.
Îmânı ise öyle ki şeyhu’l-harem olsa(5)
Kur’ânı yakar Ka‘beyi beytü’s-sanem eyler
Bu kavm ile yâ Rab nice ülfet olunur kim
Sohbetleri İsayı duçâr-ı verem eyler
İnsan mıdır ol kimse ki şemşir-i tama‘la
Hemcinsini kurban-ı reh-i yekdirem eyler
Dünyâ-yı cefâkârda bir lokma içündür
Kim nev-i beşer birbirini medh u zem eyler
Ammâ yine bu hân-ı pür-elvân-ı fenâda
Âkıl nice bir fikr-i ta‘âm u şikem eyler
Nûş eylediğin âb-ı hayât olsa da farzâ
Âmiziş-i âzâr-i felek ânı sem eyler
Yâ Rab bu ne hikmet ki müdâvât-ı etibbâ
Ruh olsa da îrâs-ı hezâran sakam eyler
Ni‘met mi o kim kesbine dildâde olanlar
İcrâ-i mühim etmeğe terk-i ehem eyler
Tahkikde ni‘met âna dirler ki fakîri
Âzâde-ser-i dağdağa-i bîş u kem eyler
Âzâde odur keşmekeş-i hâr-i cefâdan
Kim gonca gibi ülfet-i hâr-i elem eyler
21.
Âzâde odur kayd-ı belâdan ki vücûdun
Hâk-i reh-i peygamber-i âli-himem eyler
Ol şâhid-i halvetgeh-i kurb-ı Samedî kim
Ve’l-leyl deyüb zülfüne Allah kasem eyler(6)
Ol dâver-i muhtâr ki bi’l-cümle halâyık
Kânûn-ı semâvîsini nasb-ı hikem eyler
Ol pâdişeh-i mülk-i risâlet ki melâik
Bâbında temennâ-yı kabûl-i hadem eyler
Şâhenşeh-i ümmî ki reh-i feth u zaferde
Etbâını müstağnî-i seyf u kalem eyler
Bir kabza türâb atsa eger mülk-i adûyı
Kûhsâr-ı felek olsa dahi çâh-ı gam eyler
Yok remy-i hâsâ etmeğe hâcet ki celâli
Sahrâ-yı vücûdı adem ender adem eyler(7)
Feyz-i nazar-i satveti bir mür-i zaîfi
Revnak-şiken-i ma‘reke-i Güstehem eyler
Kuvvet-dih-i hayl-i zuafâ olsa nüfûzu
Âhû-bereyi hâmî-i şîr-i ecem eyler
Bir ceyş ki imdâdına mazhâr ola derhâl
Gerdûn-ı bülend üstüne rekz-i alem eyler
31.
Bir kuvveti var kim yed-i beyzâ-i celâli(8)
Mânend-i kemân tîr-i kazâ-i duham eyler(9)
Bir kudrete mâlik ki eger etse irâde
Hâk-i siyehi pâdişeh-i muhteşem eyler(10)
Bir abdini şâhenşeh-i Rûm u Arab eyler
Bir bende-i nâçîzini şâh-ı Acem eyler
İksîr-i kadem-bûsî-i huddâm-u gedâyı
İskender-i devran Feridun-haşem eyler(11)
İsterse eger hâsiyet-i lütf-ı nigâhı
Bir müflisi dünyâya veliyyü’n-ni‘am eyler
Bir nefha vezan olsa riyâz-ı kereminden
Mâtem-kede-i dûzahı bâğ-ı İrem eyler
Ger bâd-ı semûm-ı gazabı olsa şerer-hîz
Firdevsi musîbet-kede-i gam ü hem eyler
Ahlakına mahsûs o mürüvvet o sehâ kim
A‘dâsını perverde-i nâz u ni‘am eyler
Feyz-i nefesi eylese emvâta sirâyet
Her mürdeyi bir İsa-yı ferhunde-dem eyler(12)
Bahr-i keremi eylese bir lahza temevvüc
Dünyâ gibi bin memleketi muğtenem eyler
41.
Aks eylese envâr-i dili hâk-i siyâha
Her zerresini bir felek-i müntecem eyler
Bir zerrecik ahz itse kamer nûr-i ruhundan
Hurşîd-i cihân-tâbâ edâ-i zimem eyler
Zâtında şefâat o kadar ki diler-ise
Bir nazra ile mahv-ı zünûb-ı ümem eyler
Te’sîr-i füyûz-ı nazar-i terbiyet ile
Şeytan bile tebdîl-i nijad u şiyem eyler
Mişvâr-i le‘îm olsa eger mazhar-i feyzi
Resm-i keremi kâ‘ide-i mültezem eyler
Cennette anup Ka‘be-i dîdârım Dâvûd
Âheng-i Hicâz ile demâdem nağam eyler
Ol dem ki şihâb-ı gazabı şu‘le-fikendür
Ol dem ki sehâb-ı keremi reşh-i nem eyler
O germî-i dûzeh-pey ile bahrı ider ber
Bu feyz-i revân-perver ile berri yem eyler
Evsâfına âğâz idecek mantık-ı tahkîk
Ekvânı lisân dâire-i dehri fem eyler
Ey şâh-ı rüsul kim nazar-i akdes-i lütfun
Mücrimleri Cibril kadar muhterem eyler
51.
Ümmîdim odur kim kerem-i emniye-sâzın
Ahvâl-i halel-yâftemi muntazam eyler
Andukça geçen demlerümi merdüm-i çeşmüm
Dâmânumı tûfângeh-i eşk-i nedem eyler
Avni nice bir gâile-i ye’s ü teessüf
Elbet sana da şâh-ı risâlet kerem eyler
Tâ kim bu nazargâh-ı muallâ-yı fenâda
Ecrâm-ı felek arz-ı zılâl ü zulem eyler
Dergâhına takdîm-i selâm et ki melâik
Neşr-i dürer-i salvele-i dembedem eyler(13)