Savaş Risalesi’ne Zeyl Afganistan 1400

-Erdem Bayazıt-

Haydi kalk savaşçı
Madem mesafeler girmiş Afgan cephemizle aramıza
Ve madem ayaklarımıza bağ olmuş
Yolumuzu kesmiş rotatifler teleksler
Holdingler karteller
Çok uluslu ebucehiller
Öyleyse ey şair sen de davranmalısın
Şiiri bir mızrak gibi kullanmalısın
Mısralarını şarjör gibi sürmelisin damarlara
Kalbinin titreşimlerini ayarlamalısın
Hindikuş dağlarından
Yeryüzüne neşrolan
Şehadet
Dalgalarına.

Bu gün 11 Muharrem 1400
Yeni bir vakte hazırlanmış olarak
Bir azim kapıda
Huzurdaydık

Yanımızda
Üç güzel adam
Adanmış üç Afgan

Ankara’da
Hacıbayram Sultan’da
Afganistanlı üç güzel adamla beraberdik
Konuştukları dili bilmiyorduk
Ama anlıyorduk söylediklerini.
Hiçbir okyanus olamaz
Bir mücahidin
Yüzündeki çizgilerden
Daha derin.
‒ Bedahşan derken(1)
Mezarışerif derken Hayber derken Kabil derken
Hayat sonsuza doğru akan
Bir ırmak
Oluyordu sanki
Gözlerimde.

‒ İslâm diyorlardı
Allah!
Resulullah
Cihad
Şehadet!.

‒ İhtiyacımız olan
Kurşun
Bir de yetimlerimiz için
Ekmek
Ve bulursak soğuktan korunacak kadar eğer
Örtünecek
Birşeyler
Ne saadet!

‒ Olmasa da sürecek savaşımız
Defolup gidene kadar
Ruslar
Ve onların elleri kanlı
Kızıl kulakları!

‒ Ne ekinlerimizi ezen o simsiyah
Tanklardan
Pervazımız var
Ne de sâde ve yoksul köylerimize
Her gün ölüm kusan
Uçaklardan!

‒ Dünyanın yarısı ile savaşıyoruz
Diğer yarısı ile de savaşmaya mecbur kalsak
Zulmün kızılı ile karası
Anlaşarak birleşerek cilveleşerek
De gelse üstümüze
Sürecek savaşımız
Afgan dağlarında rüzgârlar
Ezanlarla beraber dolaştıkça
Kırları bayırları…

Tek müslüman da kalsa
O soluk aldıkça Hindukuşlarda savaşımız
Sürecek
Kurtuluşa dek!

Dün üç mücahidle beraberdik Hacıbayram’da
Mühendis Gülbeddin’den
Müderris Burhaneddin’den
Selâm getirmişlerdi
İmam-ı Rabbanî’den bir nefes
Bir muştu gibi sanki!

‒ Hilafet-i İslâmî
diyorlardı
Erişirdi Onun eli
Yeryüzünün neresinde
Bir müslüman
Dara düşse.

‒ Ahh! diyorduk
Kanıyordu içimizdeki yara
Bir bıçakla sökülüp alınıyordu sanki yüreğimiz
Bedenimizden
‒ Ahh! diyorduk
Bir başka şey gelmiyordu elimizden.

Ama sen şair
Tekrar bir sayfa aramalısın
Sûre sûre
Âyet âyet
Fevc fevc gelen Fetih’ten!

Ki kulaklarda çınlasın
Yüreklerde tutuşsun
Damarlara yürüsün dalga dalga
Bir çağdan bir çağa gelip

“Nasr’un minâllahi ve feth’un karîb”(2)

Ankara, 1980

Şiir Notları:
(1) Bedahşan: Hindistanda yakut madeniyleşöhret bulmuş bir yer. (2) “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih.” (Saff, 61/13)


Destek ol 
Rastgele Getir