Yekî Pörsîd…
-Sadî-i Şîrâzî-
Yekî pörsîd ez an gum kerde ferzend
Ki ey rûşen güher pîr-i hırdmend
Zi Mısreş bûy-i pîrâhen şenîdî
Çerâ der câh-ı Ken'âneş nedîdî
Bi-guft ahvâl-i mâ berg-i cihâneş
Demî peydâ u dîger dem nihân est
Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Biri, o evladını kaybedene (Yakup aleyhisselama) sordu: “Ey cevheri parlak/soyu sopu belli olan akıllı Pir! Mısır’dan gömleğin kokusunu alıyorsun da neden Ken‘an ilindeki (Yusuf’un atıldığı) kuyudan (kokusunu) alamadın?” Dedi ki (Yakup aleyhisselam): “Bizim hâlimiz dünyadaki şimsek gibidir. Bir an ortaya çıkar başka bir an gizlenir.”
Şiir Notları:
“(Yusuf aleyhisselam) ‘Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin.’ dedi. Kervan (Mısır’dan) ayrılınca babaları (Yakup aleyhisselam), ‘Bana bunak demezseniz, şüphesiz ben Yusuf’un kokusunu alıyorum.’ dedi.” (Yusuf, 12/93-94)
Detayları Yusuf suresinden okunabilir.
(Şiirleri İngilizce dil seçeneğini seçerek okumalı, aksi hâlde çeviri bozuk çıkıyor.)