Zâhide Mihrâb-ı Mescid…
-Nev‘î-
Zâhide mihrâb-ı mescid ârife ebrû-yi yâr
Cilve-gerdir pertev-i nûr-i Hüdâ her kûşeden
Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Zahit için mescidin mihrabı, arif için sevgilinin kaşı…
Allah’ın nuru (o gözle bakabilene) her köşeden tecelli eder (ortaya çıkar).
Şiir Notları:
Zahid/Zahit: Dinin emirlerini yerine getirmek için gayret eden dindar kimse.
Mihrap: Cemaatle namaz kılınan cami, mescit gibi ibadet yerlerinde imamın namaz kıldırırken duracağı yeri gösteren yer.
Arif: Allah’ı, kâinatı, nefsini bilen irfan sahibi, Allah’ın seçkin kulu, manevi hâllerden haberdar, anlayışı, kavrayışı kuvvetli kimse.
Not: Buradan namazı terk et, sevgiliye bak doya doya anlamını çıkarmanın tam bir irfansızlık olduğunu söyleyebiliriz. İbadet taatın sadece zahirinde kalmadan, kalbimize de o muhabbeti yerleştirebilmek, hakiki zahitlerden olarak O tecelliye mazhar olabilmek niyetiyle, duasıyla…